Kıbrıs’ta kış aylarının en soğuk günlerini yaşadığımız son zamanlarda soğuk ve kasvetli havalar; mevsimsel depresyonu, kronikleşen yorgunluk ve mutsuzluğu da beraberinde getiriyor.
Peki ya oldukça sert geçen kış aylarına rağmen İskandinav ülkeleri nasıl oluyor da dünyanın en mutlu ülkelerinden oluyorlar?
Karanlık ve kasvetli geçen kış mevsiminin mutluluklarından hiçbir şey eksiltmediği Norveç halkı, ‘winter blues’ olarak adlandırılan kış mutsuzluğuna karşı oldukça olumlu bir tavra sahip. Bunun nedeni ise Koselig adındaki İskandinav akımı!
Koselig Nedir?
Kendi ışığımızı yaratma, sıcaklık, huzur, samimiyet ve memnuniyet kavramlarını içinde barındıran Koselig için kesin bir tanım yapmak zor olsa da, uzun bir günün ardından arkadaşlarınızla veya ailenizle çıtırdayan bir şöminenin etrafında otururken hissettiğiniz duygu olarak tanımlanabilir.
Türkçe’deki kelime anlamı “paylaşım ve güvenli birliktelik” olarak tercüme edilen Koselig; bir ortamın, sohbetin, hatta içeceğin, bir yemeğin veya kişinin karşı tarafta uyandırdığı samimiyet, güven, sıcaklık, huzur ve iyi hissi tanımlamak için kullanılıyor.
Koselig size, görünüşte benzer olan Danimarkalıların rahatlık ve mutluluk konsepti ‘Hygge’ kavramını hatırlatabilir. Her iki akım da mumlara, şöminelere ve yumuşacık battaniyelere yer verdiği gibi kendini huzurlu, konforlu, samimi ve sıcak ortamların içinde tutup mutlu olmaya odaklanıyor.
Peki çok daha kapsamlı bir kavram olan Koselig’i kışınıza nasıl dahil edebilirsiniz?
Oldukça yapıcı, farkındalık dolu ve hayatın her köşesine uygulayabileceğiniz bu akımı deneyimlemek istiyorsanız, işte size yol gösterecek birkaç tüyo!
Samimiyet, rahatlık ve sıcaklık
Ev yapımı, özenli malzemelerle hazırlanmış lezzetli yemekler, dumanı üstünde sıcacık içecekler, çıtırdayan şömine ateşinden yayılan huzur, mumların sıcak parıltısı…
Bütün bunlar iç ısıtan bir atmosfer oluşturmak için Norveçlilerin oldukça özenli ve hassas davrandığı Koselig akımın ilk adımı olsa da burada temel amaç, samimiyeti ve aradaki bağı hissetmektir. İçtenlik, rahatlık ve sıcaklık yarattığımız ortamla sınırlı kalmamalı, insan ilişkilerinde de kendini mutlaka göstermeli.
Sevdiklerinizle bağ kurun
Everest’e tırmanan Norveçli ilk kadın dağcı Randi Skaug, Koselig akımını “yalnız başınayken Koselig hissedemezsin, dolayısıyla birliktelik önemli” şeklinde açıklıyor.
Koselig’in sosyal ilişkilere, paylaşıma ve beraberliğe bu kadar önem veren yapısı, Hygge akımının yalnızlık seven yapısından ayrıştığı noktalardan bir tanesi.
Hygge akımı için sosyal izolasyon ve bir şeylerin dışında kalmanın getirdiği huzur ön plandayken, Koselig sevdiklerinizle birlikte bulunduğunuz anı paylaşmanın mutluluğunu temel alıyor. Bu paylaşımın kalpten, samimi ve dürüst olması en önemli şartı.
Yani Koselig akımını hayata geçirmenin ikinci adımı; samimi ve gerçek bir birliktelikten geçiyor!
Doğada olmayı ihmal etmeyin
Soğuk havalarda hasta olma endişesi genellikle kapalı alanlara yönelmemize neden olur fakat havaların sıcaklığı değişse de doğayla bağ kurmanın zihin sağlığı üzerindeki etkisi değişmiyor! Hangi mevsim olursa olsun mutlaka doğa ile bağ kurmak ve özümüze dönmek gerekiyor. Dinç hissettiren bir deniz havası için sahile yapacağınız ziyaret ya da tertemiz havası ile canlandıran bir dağ yürüyüşü. Koselig dış mekanlarda temiz havanın tadını çıkarmayı ve doğayı keşfetmeyi şart koşuyor!
Her koşulda Koselig hissetmek
Kapsamlı bir İskandinav akımı olan Koselig mumlara, sıcacık şömine ateşine ve yumuşacık battaniyelere yer verse de aslında bu akım temelde; şartlar ne olursa olsun fırsatları yakalamak, anı en iyi şekilde deneyimlemek, durum ne kadar kötü olsa da iyiye odaklanmak, daha güçlü sosyal bağlar oluşturmak ve daha derin anlamlar bulmak ile ilgili.
Havalar ne kadar soğuk olsa da Akdeniz insanının sıcacık kalbi, Kuzey Kıbrıs’ın göz alıcı zengin doğası ve burada kurulan içten dostluklar mevsimler farketmeksizin bu akımı uygulamak için güzel fırsatlar sunuyor.