Girne, Kuzey Kıbrıs
Zen Ruhu ile farkında ve anda olun

Zen Ruhu ile farkında ve anda olun

Her insanın içinde sezgisel bir bilgelik olduğunu söyleyen Zen felsefesi; hem olduğumuz bir şey – anbean kendini ifade eden gerçek doğamız, hem de yaptığımız bir şey – var olmanın sevincini gerçekleştirebileceğimiz bir yaşam biçimidir.

Farkındalık ve iç gözlemin büyük önem taşıdığı bu yaşam biçimindeki temel öğreti, içimizdeki sezgisel bilgeliği yaşama geçirmek üzerine kuruludur.

Kökleri çok eskiye dayanan kadim ve kapsamlı olan bu felsefeyi bir iki cümleyle anlamlandırmaya çalışmak neredeyse imkansız.

Pratikte açıklamak daha özlü ve sade olacaktır. Tıpkı Zen’in kendisi gibi.

Şimdi Rasyonel zihnin kavrayabileceğinden çok daha fazla, uçsuz bucaksız ve sınırsız olan Zen’i entelektüel bir anlama oturtmaya çalışmayı kenara bırakın. 

Sadece tam farkındalıkla bir nefes alın. Aldığınız nefesi tadın. Ciğerlerinizi dolduran havaya sarılın. Tam olarak takdir edin. Şimdi eşit takdirle yavaşça nefes verin. Hepsini boşa verin; hiçbir şeye tutunmadan. Minnettarlıkla nefes alın; sevgiyle nefes verin. Alma ve sunma. Her nefes alıp verdiğimizde yaptığımız şey budur. Bunu bilinçli farkındalıkla düzenli olarak yapmak, Zen dediğimiz dönüştürücü uygulamadır.

Bu basit ama derin pratik, bizi geçmişin ve geleceğin sınırlamalarından kurtarabileceği gibi kendi kendimize empoze ettiğimiz ve değişmeyen kimliklerimiz olarak gördüğümüz şeylerden de arındırabilir.

Peki Zen’i gündelik hayatımıza adım adım nasıl dahil edebiliriz?

Zen ruhu ile hareket etmek, hayatımızın günlük kaosunda sadeliği, dengeyi ve farkındalığı bulmakla ilgilidir. Ve bu süreçte önemli olana odaklanabilmemiz, anda ve farkında olabilmemiz; mutluluğu bulabilmemiz için zihnimizdeki karmaşanın içinde bir düzen yaratmakla ilgilidir.

Sadeleşin.

Eğer bir şey gerekli değilse, muhtemelen onsuz da yaşayabilirsiniz. Gereksiz bulduğunuz, size yük olan her şeyi geride bırakın. Evinizde, dolaplarınızda, yaşadığınız çevrede, hayatınızda fazlalık hissettiğiniz her ne varsa o yüklerden kurtulun. Ve böylece basit yaşamak, hayatınızı olabildiğince gereksiz ve önemsiz şeylerden kurtarmak, gerekli olana yer açmaktır.

Yavaşlayın.

Yaptığınız her şeyi sakinlikle ve sindirerek yapın. Bir seferde bir görev yapabilirsiniz, ancak o görevi de aceleye getirebilirsiniz. Bunun yerine, acele etmeyin ve yavaş hareket edin. Eylemlerinizi acele ve rastgele değil, bilinçli olarak yapın. 

Telaştan uzak, konsantre bir şekilde hareket ederseniz yaptıklarınızın daha çok farkına varacak, her uğraşınızdan yeni bir öğreti elde deceksiniz.

Meditasyona zaman ayırın.

Ancak temiz bir zihin anda kalabilir.

Meditasyon, zihnimizi arındırarak sakinleşmemize yardımcı olur.

Zen felsefesinin temel öğretilerinden biri olan, oturarak meditasyon yapma uygulaması Zazen; tüm yaşamın bütünlüğünü, canlı, ince ve birbirine bağlı doğasını hissetmenin bir yoludur. Esasında dinginlik halini günlük yaşamdaki aktivitelere uyarlama becerisini geliştirmek için de oldukça önemlidir. 

Düşüncelerinizle iletişim halinde olun.

Hiç durmayan zihnimiz ve ona ayak uydurmaya çalışan vücudumuz kendimizi kaotik bir rutinde sürekli dönen bir çark gibi hissettirebilir.

Zen öğretilerine göre, zihni durdurmaya zorlamak mantıksız.

Yalnızca her şeyi olduğu gibi bırakmamız gerekiyor. Olduğu gibi bıraktığınız zaman, düşünceler zihninizde fazla uzun kalmayacaktır diyor Zen, geldikleri gibi gelecekler ve gittikleri gibi gideceklerdir. Siz de unutmayın: “Zihin dinginleştiğinde açılır.”

themagger/ @informavoreffect

Bedeninizi, duygularınızı, içinizde olup bitenleri dinleyin.

Rahat ve sakin hissettiğiniz bir yere oturup, zihninizde salınan düşüncelerin gelip geçmesini izleyin. Dingin bir zihin, her düşüncenin gelip geçici olduğunu bilir, kaosun içinde size büyük bir farkındalık sunar, kaybolmanıza izin vermez.

Zazen meditasyonunu uygularken bu akışa odaklanabilirsiniz.

Doğallaşın.

İnsan doğaya ait bir varlıktır. Doğal olansa sunilikten arınmış, içinde yapmacıklık barındırmayan her şeydir. Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve yediklerinizi gözlemleyin. Orada olmaması gerektiğini hissettiğiniz bir şey varsa, zaten size ait değildir. Onlardan kurtulun. Kendi doğanızı tanımaya yönelin.

Önceliklerinizi belirleyin.

Sizin için neyin öncelikli olması gerektiğini söyleyen bir yasa yoktur ancak yaşamınız için neyin en önemli olduğunu düşünmeli ve daha az önemli şeyleri ortadan kaldırarak bulunduğunuz ana ve önceliklerinize tam anlamıyla yer açmalısınız.

Sevdiklerinizleyken sadece onlara odaklanın. Yemek yerken sadece yemek yiyin. 

Gün içinde gerçekleşen olayların veya gelecek endişelerinin aklınızı bulandırmasına ve sizin için gerçekten önemli olan şeylerden sizi uzaklaştırmasına izin vermeyin.

Başkaları için bir şeyler yapın.

Paylaşmak, yardım etmek, gülümsemek ve nazik olmak; bu davranışlar etrafınızdakilerin hayatlarını güzelleştirdiği gibi sizi de mutlu eder. Alçakgönüllülük, kibir ve bencillikten uzaklık bir erdem olduğu kadar mutluluk kaynağıdır. Çünkü siz ruhunuzu güzelleştirdikçe etrafınız da güzelleşir.

Sevgi ve şefkatle hareket edin.

Bencil, rekabetçi ve saldırgan bir dünyanın içinde yaşıyoruz. Günümüz şartları çevremizdekilere, hatta bazen kendimize bile bu şekilde davranmamızı istiyor. Fakat her zaman seçme hakkımız var. 

İlk olarak kendinize sevdiğiniz birine davranacağınız gibi nazik, destekleyici, özenli ve anlayışlı davranın. Kendinize daima sevgi ve şefkatle yaklaşın. İçinizdeki sevgi büyüdükçe, bir bütün olarak kendi iyiliğinizin yanı sıra diğer tüm varlıkların iyiliği için endişelenirken bulacaksınız kendinizi. 

İçinde bulunduğunuz anı dikkatle, farkındalıkla, şefkatle ve sevgiyle dolu dolu yaşayın.

Siz ne kadar iyiyseniz, hayat da o kadar güzelleşir. 

Değişime ve dönüşüme açık olun.

Eğer hayatınızda değişmesini istediğiniz şeyler varsa bunun için çaba harcamalısınız. Alışkanlıkları değiştirmek, kalıpları kırmak zordur fakat aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar bekleyemezsiniz.

Zen felsefesi, kişinin dönüştüğü bir inanç sistemi değildir. Bir dogma veya doktrin yoktur. Zen, nihai gerçeklik veya mutlak diyebileceğimiz şeyin doğrudan deneyimidir.

Zen, genel anlamıyla farkında ve odaklı bir zihin; yapmacıklık ve sunilik yerine doğallık ve sadelikten oluşan disiplinli bir hayat, “ben” odaklılık ve saldırganlık yerine dünyanın ve kendinin iyiliği ile şefkatle meşgul ve kaygılı bir yaşam demek. Kısacası, tabiatla sürekli çatışma halinde değil, onun doğal düzeniyle uyum içinde yaşamak demek.

Thich Nhat Hanh
Related Posts
Leave a Reply

Your email address will not be published.Required fields are marked *